Cimdiye dek anlatılan en büyük aşk hikâyesi
Tolstoy’un en önemli romanı olarak kabul gören Anna Karenina kesinlikle insanı paramparça eden, yürek yakan bir hikâye. Sevgisiz evliliÄŸinin içinde tutsak olmuÅŸ Anna, akıl almazı yapıyor ve yakışıklı Kont Vronsky uÄŸruna sahip olduÄŸu her ÅŸeyden vazgeçiyor. Tolstoy’un seçtiÄŸi finalden de anlaşılacağı üzere, 19. yüzyıl Rusya’sında böyle bir kadın davranışı asla hoÅŸ karşılanmıyor. Duygusal ve asi Anna ile yakışıklı asker Vronsky arasındaki sonu feci biten, hazin aÅŸk hikâyesi tarihin en büyük romanlarından biri. Anna tutku yoksunu evliliÄŸini reddedip toplumun ikiyüzlülüğüne katlanmak zorunda kalınca trajediler birbirini kovalıyor. 19. yüzyıl Rusya’sının geniÅŸ ve zengin tuvali üstüne çizilen bu resimde, yedi ana karakter, aralarındaki daimi uzlaÅŸmazlıklar, ÅŸehir hayatı ve kırsal yaÅŸam arasındaki tezatlıklar, her türlü aÅŸk ve ailevi mutluluk Anna Karenina’nın ana eksenini belirliyor. çarpıcı, canlı, baÄŸlayıcı ve içeriÄŸinin ağır yüküne raÄŸmen son derece rahat okunabilen Anna Karenina, nesiller boyu elden düşmeyecek.
Vladimir Nabokov, Tolstoy’un Anna Karenina’sını “dünya edebiyatının en büyük aÅŸk öykülerinden biri” ÅŸeklinde nitelendirmiÅŸ. Matthew Arnold ise romanı “yaÅŸamdan bir kesit” diye tanımlamış. çarlık Rusyası döneminde geçen Anna Karenina tutkulu aÅŸk ve felaket getiren sadakatsizlik üzerine zengin ve karmaşık bir hikâye.