Babil Yaratılış Destanı
“Vaktiyle üstte deÄŸirmi gök daha adsızken, / Altta da yağız yer ad almamışken” diye baÅŸlar evrenin yaratılış hikâyesi Enûma EliÅŸ’te. Çivi yazısıyla yazılmış bu eser, Babilli Sami kavimlerin edebi baÅŸyapıtlarından biri olmanın yanı sıra Mezopotamya kozmolojisine dair temel kaynaktır. BaÅŸka yaratılış öykülerinin tersine, Enûma EliÅŸ bize bir bütün olarak evrenin köken ve düzenini anlatıp açıklamaktadır.
Yedi adet kil tablet üzerine kaydedilen ve tamamı yaklaşık bin satırdan oluÅŸan kısa bir metin olmasına raÄŸmen Enûma EliÅŸ dünyada en çok ilgi uyandıran yazıtlar arasındadır. Dilbilimsel önemi bir yana, onun bu denli önem kazanmasının asıl nedeni, bu tabletlerin bize Mezopotamyalıların dünyaya ve tanrılara dair görüÅŸlerini aktarıyor olmasıdır. Dolayısıyla bu metinler, eski YakındoÄŸu dinlerinin karşılaÅŸtırmalı incelemesi açısından büyük bir önem arz etmektedir.
Alexander Heidel, kısacık ömrünü adadığı iki kitaptan biri olan Enûma EliÅŸ’te bize, her yönüyle araÅŸtırdığı Babil yaratılış hikâyelerini anlatmakla kalmıyor, bu hikâyeler ile Eski Ahit arasındaki ilgi çekici paralelliklere de dikkat çekiyor.